“Əl Cəzirə”nin jurnalisti: “22 ildir ki, “Qarabağ” ev oyunlarını səfərdə keçirir”

Türkiyənin tanınmış idman yazarı, “Əl Cəzirə” Türkiyə üzrə idman müdiri Barış Kuyuçu “Qarabağ” FK, Ağdam klubunun tarixi haqqında olduqca maraqlı yazı yazıb. Allsport.az yazını olduğu kimi diqqətinizə çatdırır:

“Pekçok futbolsever onları geçen yıl UEFA Avrupa Ligi’nde nizami golü İtalyan devi Inter’e karşı sayılmayan ve talihsiz biçimde elenen Azeri takımı olarak biliyor. Oysa Karabağ FK’nın hikâyesi çok eskilere dayanıyor. Filmlere, belgesellere konu olan acılarla dolu ama başardıklarıyla da ilham verici bir hikaye.

Ermeniler tarafından yakılıp işgal edildiği yıl olan 1993’te inanılması güç biçimde hem lig şampiyonluğunu hem de Azerbaycan Kupası’nı kazandılar. Ağdam halkının gururu, Azerbaycan lig şampiyonluğunu ilk kez başkent Bakü dışından bir kulübün kazanma başarısını kutlayamadı bile. Zira savaş, tüm mutluluklarını yerle bir etmişti.

Karabağ FK’nın Ağdam’daki evi İmaret stadyumu, bombardımanla tamamen yok oldu. Oyuncularının bir kısmı askere yazıldı. 55 yıllık kulüp sahasız kaldı ve maçlarını ülkenin doğusunda yer alan çeşitli statlarda oynamaya başladı. Yaşanan bunca sıkıntıya rağmen takım ligde mücadele etmeye hiç ara vermedi.

Tarım ürünleri ticareti ve inşaat sektörlerinde pek çok işletmeye sahip olan Azersun şirketi, 2001 yılında, kulübe sponsor olup takımın Bakü’ye yerleşmesini sağladı.

Bu sponsorluk Karabağ FK’nın kaderini değiştirdi. Altyapıya büyük yatırım yapıldı. Karabağ’ın Azeri toplumu için hassasiyetini anlayabilenler kulübe kazandırıldı. Bu hamlelerden en önemlisi Serpil Hamdi Tüzün gibi bir futbol adamının kulübe transferi oldu. Beşiktaş altyapısının başındayken, Metin Tekin, Feyyaz Uçar, Ali Gültiken ve Sergen Yalçın gibi Türk futboluna sayısız yetenekler kazandıran Serpil Hamdi Tüzün, 2004 yılından itibaren Karabağ FK için gencecik Azeri futbolcular yetiştirmeye başladı. Bir yıl Azerbaycan’da kalan tecrübeli hoca her zaman takıma destek vermeye devam etti.

Takımın en büyük şanslarından biri de, 90’lı yılların başından beri Azerbaycan’da yaşayan, Ankaralı bir işadamı olan Tahir Gözel. Entelektüel düzeyi ile Türkiye liglerindeki genel başkan profilinin çok üstünde olan Gözel, mutlak başarı yerine mutlak sevgi, takımdaşlık ve Karabağ ruhunun peşine düşmüş. “Amacımız şampiyonluktan çok herkesin sevdiği ve tuttuğu bir takım olmaktı. Azerilerin Karabağ acısı ve hasreti bu takımla dinsin istedik. Bu ekip çok ızdıraplar çekti. Karabağ’ın ismini yaşatmak hepsinden önemliydi. Şu an Azerbaycan’da en çok sevilen ve desteklenen takımız” diyor.

65 maçta kaydettiği 13 golle Azerbaycan Milli Takım tarihinin en golcü ismi olan Gurban Gurbanov 2008 yılından beri takımın başında. Gurbanov 21 yıl sonra takıma ikinci lig şampiyonluğunu geçtiğimiz sezon yaşattı. Bu yıl da üstüste ikinci, toplam üçüncü şampiyonluklarına koşuyorlar. Hafta sonu Azeri derbisinde ezeli ve köklü rakipleri Neftçi Bakü’yü 3-2 yenerek 5 hafta kalan Azeri Ligi’nde liderliğini perçinlediler.

Maçı beraber izleme şansı bulduğum Azerbaycan Milli Takım teknik direktörü Robert Prosinecki de Karabağ FK’nın Azerbaycan Ligi’nin ortalama kalitesinin üstünde bir takım olduğunu söylüyor. Real Madrid ve Barcelona formaları giyen, geçen yılın başına kadar Kayserispor’u çalıştıran ünlü Hırvat futbol adamı, “Onlardaki takım oyunu hiç bir ekipte yok. Ülke futbolunda standartları yükseltiyorlar. Milli takıma oyuncu kazandırıyorlar. Başarılarını takdir etmemek mümkün değil” diyor.

Azeri dostların da sevgiyle vurguladığı tarifle ‘öz’ akrabalarımız, Karabağ FK gibi pek çok alanda büyük bir hızla kabuk değiştiriyor. Geçen sene Avrupa’da Karabağ FK ile kendinden başarıyla söz ettiren Azerbaycan, Haziran’da ilki gerçekleştirilecek Avrupa Oyunları ile değişen ve gelişen ülkelerini bir kez daha tüm dünyaya göstermek istiyor. Almanya Münih’teki, renkten renge geçebilen Alianz Arena’ya çok benzeyen görkemli bir stat ve müthiş olimpik tesisler, Avrupalı sporcuları ve basın mensuplarını bekliyor.

Haziran ayının da Karabağ FK için ayrı bir önemi var. Tam 22 yıldır deplasmanda oynayan, oynadıkları statları başka kulüplerle paylaşmak zorunda kalan köklü kulüp, sponsorları Azersun’un kulübe kazandırdığı yepyeni bir stada kavuşuyor. 5 bin 800 kişilik modern stat, 9 ay gibi çok kısa bir sürede bitme aşamasına geldi. Büyük Avrupa kulüplerinin sahip olduğu özen ve kalitede kamp tesisleri de Karabağ FK takımının şimdiden hizmetinde.

Bu takım yaşadıklarıyla, başardıklarıyla, başkanıyla, yöneticileriyle, tesisleriyle ve hayalleriyle kendini sevdiriyor. Türkiye Süper Ligi’nin gerginliği ile bunalmış futbolseverler artık alternatifsiz değil. Benim, sizin, hepimizin takımı olmayı haketmiyor mu Karabağ FK?”